Knight Frank'in 2019 Servet Raporu Yayınlandı

Knight Frank'in 2019 Servet Raporu Yayınlandı

Knight Frank'in 2019 Servet Raporu Yayınlandı

04 Nisan 2019

2019 Servet Raporu İncelemesi

Londra merkezli dünya gayrimenkul danışmanlık firması Knight Frank’in bu sene 13.sünü yayınladığı Servet Raporu’nda ultra net yüksek değerli kişilerin ülkelere göre dağılımına, servetin ortaya çıkmasını etkileyen faktörlere, küresel servet şehirleri indeksine ve lüks yatırım indeksine yer verildi. 2018 yılında küresel servet büyümesi yavaşlarken Asya’nın ileriye doğru gittiği belirtilen raporda, ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarına, Singapur’a ve lüks yatırımlarıyla yabancılar için cazibe noktası olmaya başlaya Güney Afrika’ya özel başlıklar açılmıştır.

Raporda ilk ele alınan konu ultra net yüksek değerli bireyler, onların gelecek 5 yıldaki gelişimleri ve ülkelere göre dağılımıdır. Ultra net yüksek değerli kişilerin 2019-2023 yılları arasında yaklaşık %22’lik bir büyüme yaşayacağı ve nüfus açısında 250.000 civarına erişeceği tahmin edilmiştir. Kişi başı geliri en az 30 milyon ABD doları olan ultra net yüksek değerli kişilerin 2018 yılındaki dağılımı incelendiğinde Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya ülkelerinin çoğunluğa sahip olduğu görülür (Şekil 1). Listenin 4. Sırasında Latin Amerika yer alır ki onu Ortadoğu ülkeleri, Güney Doğu Asya ülkeleri, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri ile Afrika’daki ülkeler takip eder.   Önümüzdeki beş yıl içinde bu kişilerin büyüme oranlarına bölgesel olarak bakıldığında, sırasıyla en büyük büyümenin %25 oranla Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğunda yer alan ülkelerde, %24 oranla Avrupa’da, %23 oranla Asya’da, %22 oranla Güneydoğu Asya Adaları’nda, %21 oranla Latin Amerika ülkelerinde, %20 oranda Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde, %18 oranında ise Kuzey Amerika’da olacağı öngörülmüştür. Raporda Kuzey Amerika’daki büyüme oranlarının finansal mallar sayesinde gerçekleştiği, Avrupa ve Asyada ise büyümede en etkili unsurun gayrimenkul olduğu ifade edilmiştir.



Şekil 1: Ultra Net Yüksek Değerli Kişilerin Bölgelere Göre Büyüme Oranları

Kişi başı geliri net 30 milyon ABD dolarından fazla olan nüfusun oransal büyümesi ülkeler bazında incelendiğinde ise en yüksek oranların bölgeler listesine nispetle değiştiği ve küresel ekonomide gelişme hızı yüksek olan ülkelerin ön plana çıktığı müşahede edilir.  Nitekim ülkeler bazında önümüzdeki 5 yılda en büyük artış oranının %39 ile Hindistan, %38 ile Filipinler ve %35 ile Çin olacağı tahmin edilmiş, en büyük büyüme oranlarına sahip ilk 10 ülkenin 8 inde Asya ülkelerinin yer alacağı vurgulanmıştır. Ukrayna ve Romanya gibi ilk 10 içinde yer alan diğer ülkelerin ise büyük büyüme oranlarına sahip olmasına rağmen,  diğer ülkelerle karşılaştıldığında ultra net yüksek değerli kişi sayısı bakımından az nüfuslu oldukları hatırlatılmıştır. Afrika’ya gelindiğinde, liderliğin Güney Afrika Cumhuriyeti’nde kalacağı, Latin Amerika’da ise resesyon içinde olmasına karşı Brezilya’nın ilk sıradaki yerini koruyacağı tahmin edilmiştir.

Bazı yorumcuların 2019 ve 2020 yılları için küresel bir resesyona girileceği yönüdeki tahminlerine karşı, krizden ziyade ılımlı bir ortamın oluşacağı düşünülmüştür. Böylesi bir ortamda girişimcilik ve servet arasındaki ilişki kurularak, iş kurmanın kolaylaşması ölçüsünde daha çok zengin girişimcilerin yer alacağı ve şartların ultra net yüksek değerli bireyler arasında daha da eşitleneceği belirtilmiştir. İş kurmanın zor olduğu ülkelerde ise servetin belirli sektör ve kişilerde yoğunlaşacağı ve orantısız dağılacağı ifade edilmiştir.

Raporda 2019’da servetin oluşturulmasına şekil veren 4 trendin olduğu belirtilmiş, bunların resesyon korkusu, popülist liderlik, Yeni Vikingler ve yeni enerji politikaları olduğu aktarılmıştır. Genel olarak her on yılda bir ekonomik gerileyişin meydan gelmesi beklenen bir olaydır ki, neredeyse küresel boyutta gerileyişe sebep olacak en son ki kriz 2008-2009’da yaşanmıştır. Bu krizden etkilenmeyen ve en son 1990’larda kriz yaşayan Avusturalya gibi ülkelerin de var olabileceğini belirten rapor, ülkelerde resesyona sebep olan şeyin yukarıdaki gibi takvimsel tahminlerin değil, ekonomide kurulan aşırılıklardan geldiğini söyler. 2018’de kripto paralar, konut fiyatları ve teknolojik malların fiyatlarındaki kabarıklığın bazı ülkelerde ekonomik düşüşe sebep olduğu, bunun önüne geçmek için yeniden fiyatlandırma ve Brexist gibi önlemlerin uygulandığı belirtilir. Son yıllarda karizmatik liderlerin popülist davranışlar sergilemesiyle, sokaktaki halkın ayaklanmasına değinilen raporda Fransa’daki sarı yeleklilere yer verilerek, muhalefetin liderden yoksun olduğu bu tip ayaklanmaların yaşanabileceği ülkelerin, ultra net yüksek değerli bireyler tarafından yatırım listesinden çıkarılmaya başlandığı ve bu kişilerin sakinlik ilkesini gözetmeye başladığı aktarılır. Özellikle İskandinavya ve İsviçre’nin sakinliği bu nüfusun yatırımlarını çekebilecek nitelikte olduğu vurgulanır.

Ultra net yüksek değerli nüfusun her zaman gözbebeği olan Avrupa’da, Brexist ile yatırımların yönünün İngiltere haricindeki Kuzey Avrupa’ya kayabileceği ve kıtada Orta Çağdaki hansa birliklerinin oluşabileceği tahmin edilmiştir. İngiltere’nin kıta içinde Almanya ve Fransa’yı kendine denk görmesine rağmen birlikten çıkma talepleri, geri kalanların yatırım olarak yine kuzeydeki Finlandiya, İsveç, Hollanda, Danimarka gibi ülkeleri tercih etmesine yol açabileceği öngörülmüştür. Yeni enerji politikası bölümünde 2019’dan sonraki yıllarda artık Orta Doğu’daki petrol zengini ülkelerin küresel öneminin düşeceği, alternatif enerji kaynakları ve doğalgazın petrolün önüne geçeceği, sahip olduğu kobalt miktarınca Kongo havzasının yükseleceği ve güneş ve rüzgar enerjisine yeterince sahip olan ülkelerin bu yolla elde ettiği enerjiyi ihraç edeceği iddia edilmiştir.

Raporun öne çıkan diğer bir başlığı ise Küresel Servet Şehirleri İndeksi’dir (Şekil 2). İndekse göre ultra yüksek değerli bireylerin en büyük nüfusuna sahip şehir olan Londra, bu sene birincilik koltuğunu New York’tan almış ve Brexist kararlarından etkilenmemiştir. Ancak sadece yatırım olarak değerlendirildiğinde New York ilk sıraya geçerek Londra’yı ikinci sıraya düşürmüştür. Genel sıralamada 3 ve 4. sıralar Asya kentleri olan Hong Kong ve Singapur’a ayrılmışken, Hong Kong ve Singapur servet sıralamasında Pekin’in gerisinde yer almış, yatırımda ise şehir ülke Hong Kong’un yine 3. sırayı ele geçirdiği görülmüştür. Singapur ise servette 5. sırada, yatırımda ise 9. sırada yer almasına rağmen yaşam tarzı sıralamasında Londra ile birlikte 1. Sırada yer almıştır. Genel sıralamada 5. sırada yer alan Los Angeles servet ve yaşam tarzında geriye düşerken yatırımda Hong Kong ile birlikte 3. Sırada bulunmaktadır.  Genel, servet, yatırım ve yaşam tarzı sıralamasında ilk 20 şehir arasında İstanbul adının geçmediği, buna karşın sıralamalarda Kuzey Amerika, Avrupa ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki şehirlerinin çoğunluğu oluşturduğu görülmüştür.



Şekil 2: 2019 Küresel Servet Şehirleri İndeksi

Bu listede yer almayan ancak girişimciliğe ve ekonomik büyümeye sahip, altyapısal olarak büyüme arz eden 5 şehrin gelecekte yatırımcıları kendine çekeceği tahmin edilmiştir. Bu şehirler sırasıyla Mumbai’nin gölgesinde kalan Bangalore; Çinin içinde yer alan ve tıpkı Hong Kong gibi küresel kimliğe sahip olan ulaştırma, depolama, bilgi ve iletişim sektörlerinde gittikçe güçlenen Hongzhou; Avrupa’da girişimcilik ve yenilikçiliği ile bilinen Stockholm; teknoloji yatırımlarıyla Avrupa’da Silikon Vadisi ile yarışan Cambridge; New York ve San Francisco’daki yatırımlara alternatif olacak Boston’dır.

Raporun diğer bir bölümünde ise dünyanın lüks konutlarına sahip 100 şehrin 2018 yılındaki değer değişim oranlarına yer verilmiştir. Tabloya göre ana küresel şehirlerden Londra, New York ve Cenevre gibi şehirler değer kaybederken, ekonomik kriz içerisindeki Latin Amerika şehirleri (Buenos Aries, New Mexico gibi) hala gayrimenkulde kar etmektedir. Bununla birlikte Latin Amerika ülkelerine benzer ekonomisi ile Türkiye 2018 yılında keskin bir düşüş yaşamaktadır (Şekil 3). Nitekim 2017 yılında en lüks konut sıralamasında 31.sırada yer alan İstanbul enflasyon içinde olmasına rağmen%4.7 değer kazanmışken, 2018'de hızlı bir gerilemeye girerek, şehir -%10.4 değer kaybıyla ile 98. sıraya gerilemiştir. Lüks konutların değer kaybını 1 milyon ABD dolarına karşılık gelen m² üzerinden ölçen index, 2017 yılında İstanbul'da 1 milyon ABD dolarıyla lüks konutun 98 m²'sinin alınabildiğini, 2018'de ise aynı meblağ ile lüks bir konutun 109 m²'sinin alınabileceğini tespit etmiştir. Listede yer alan öteki Türk şehri Bodrum ise 2017 yılında -%6 değer kaybıyla 90. sırada yer alırken, 2018 yılında değer kaybının -%7.2'ye çıkmasıyla 95. sıraya gerilemiştir. Dünyadaki servetin ülkelere göre dağılımının işlendiği bölümde ülkemizle ilgili olarak, Türkiye’de milyonerlerin sayısının 2013-2018 yılları arasında düştüğü (94,100 kişiden, 86,467’ye) ve bu böylelikle ülkenin %11’lik düşüş yaşadığı, 2018-2023 yıllarında ise milyonerler sayısındaki düşüşün hafifçe tersine dönmesiyle ülkedeki milyonerlerde %3’lük büyüme yaşanacağı tahmin edilmiştir.

  

Şekil 3: PIRI 100 indeksine göre 2018’de Şehirlerin Lüks Konut Piyasasındaki Performansları


Paylaş: