“Meritokrasi” Varsayımı Eşitsizliği Meşrulaştırıyor

“Meritokrasi” Varsayımı Eşitsizliği Meşrulaştırıyor

“Meritokrasi” Varsayımı Eşitsizliği Meşrulaştırıyor

02 Ekim 2019

"Günümüzde sosyal konumların kişilerin becerisine ve rekabete dayalı olarak dağıtıldığı varsayımı yapısal sorunların üzerini örtüyor ve mevcut eşitsizlikleri meşrulaştırıyor."

Önemli bir yönetim ilkesi olarak kabul gören liyakat, bir işe/pozisyona/makama en yetenekli olan kişinin getirilmesi anlamına gelir. Liyakat, Weber’in bürokrasi tanımında da örgütlenmelerde istihdamın temel kriterlerindendir. Bütün bir yönetim sisteminin liyakate dayalı olması ise meritokrasi kavramıyla ifade edilir. Meritokrasi devlet görevine alınmada kayırmacılığın (eş-dost, akraba ve partizanları kayırma) zıttı görülerek ve fırsat eşitliği yaratması bakımından olumlu karşılanır. Öte yandan meritokrasinin uygulamada eşitsizliği yeniden üretme tehlikesi de bulunuyor. Örneğin, yeteneğin sınav skorlarıyla ölçülmesi ve istihdamda ona göre olanak sağlanması ile eğitime erişimde eşitsizlik olabileceği ihtimali görmezden geliniyor. Bu anlamda Singapur incelemeye değer bir örnek olarak önümüzde duruyor. 

Meritokrasiyi kamu politikalarında resmi bir ilke olarak benimseyen Singapur, 1960’larda az gelişmiş statüsünde iken bugün kişi başına yıllık geliri en yüksek ülkeler arasında yer alıyor. Yeteneğin akademik başarı ile ölçüldüğü meritokratik yönetimin ülkenin bu gelişiminde olumlu etkisi olduğu düşünülüyor. Fakat bugün gelinen noktada meritokrasinin ülkedeki eşitsizliği derinleştirdiği eleştirileri yapılıyor.

Singapur Ulusal Üniversitesi’nin Lee KuanYew Kamu Politikaları Enstitüsü’ne ait bir dijital platform olan Global-is-Asian’da yayınlanan bir çalışma Singapur’da meritokrasinin eşitsizlikleri yeniden üreten yapısal ve kültürel koşullara sebebiyet verdiğini ileri sürüyor.  Akademik yarışın çok yoğun olduğu Singapur’da ekonomik durumu çok iyi olmayan öğrenciler dezavantajlı okullara gidiyor ve en iyi kaynaklara ve eğitime erişimde eşitsizliğe uğruyor. Çocuklarının akademik faaliyetlerine büyük yatırımlar yapma imkânına sahip olan aileler, olmayan ailelere kıyasla avantajlı konumda bulunuyor.Singapur’daki herkese ortak bir ölçüm uygulayan eğitim sisteminin başarılı olanı çok çalışmış ve başarısız olanı gereken çabayı göstermemiş varsaymasıda sistemin paradoksu olmaya devam ediyor. Bu meritokratik sistem, başarıyı engelleyebilecek olası diğer sebepleri görmezden geliyor.

Çalışmada ayrıca Singapur’un ilk yıllarında en yetenekli olanların liderlik pozisyonlarına ulaşması mümkünken; bugün Singapur’un yüksek liderlerinin,özellikle dünyadaki en yüksek maaş oranına sahip olan bakanlarının oldukça ufak bir kesim olan elit tabakadan seçiliyor olmasına dikkat çekiliyor. Meritokratik sisteme önemli eleştirilerde bulunan bir isim olarakHalkın Sesi Partisi (People’s Voice Party) lideri avukat LimTean de göze çarpıyor.Yakın zamanda kurulmuş olan muhalefet partisinin lideri Tean, 25 Ağustos’ta Facebook sayfasında yayınladığı videoda Singapur elitinin ülkede yer alan büyük eşitsizliği haklı göstermek için meritokrasi kavramının kullanıldığını söylüyor.Tean Singapur yönetici sınıfının yetenek ve liyakatle seçildiği “yalan”ınınseçkinliğin mal varlığı ve doğuştan gelen statü ile geliyor olmasının üstünün örttüğünü belirtiyor.

Ayrıca Tean, bir toplumun meritokrasi mefhumuna çok fazla bel bağlamasınınsadece belirli bir yeteneğin takdir ve teşvik edilmesi sonucuna yol açabileceğini söylüyor.Tean’e göre Singapur’daki belirli bir tür akademik başarıyı göklere çıkaran anlayış,başarıya götürebilecek diğer kabiliyetleri yok sayıyor. Dahası seçkin kesimin çocuklarını kayıran bir notlandırma sistemi ile meritokrasi, yerinden edeceğini iddia ettiği sınıf hiyerarşisinin özelliklerini göstermeye başlıyor.

Tean, konuşmasında meritokrasi anlayışının bir diğer zararı olarak da siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin başarılarını halk desteğisayesinde elde ettiklerini unutmaları olduğunu söylüyor. Bu durum toplumun en üst tabakasındakilerin başarılarını kendi yetenek ve kararlarına bağlamalarına, statülerinin getirdiği tüm lüksü kazandıklarını ve hak ettiklerini düşünmelerineyol açarak onları kibirli ve kendini beğenmiş bir şekilde hareket etmeye sevk ediyor.

Tean, ayrıca “meritokrasi” kavramına pozitif anlamlar yüklemesiniironik bularak kavramın ilk olarak olumsuz bir durumu tasvir etmek için kullanılmasına dikkat çekiyor. Kavramı icat eden İngiltere İşçi Partisi milletvekili Michael Young,Meritokrasi’nin Yükselişi (The Rise of Meritocracy,1958) kitabında bu kavramısosyal sınıf ayrımlarının ‘yetenekli güçlü sınıf’ ve ‘az yetenekli alt sınıflar’ arasında olduğu bir distopya olarak ele alıyor.Young’ın kitabı belirli bir yetenek tipine göre insanları yargılamanın diğerlerine yer olmayan yeni bir sosyal sınıfı güçlendirebileceği konusunda uyaran hicivli bir eser olmaya devam ediyor.Young, Kitabında İngiltere eğitim sisteminin yeteneğe dayalılık takıntısı olduğunu ve üçlü bir sistem olarak işlediğini söylüyor: Yetenek zekâ ve gayretle özdeşleştiriliyor; yetenek sahipleri erken yaşta tespit edilerek yoğun bir eğitim için seçiliyor; test skorları, sayısallaştırma ve nitelik ölçümleri yapılıyor. 

Singapurlu Halkın Sesi Partisi lideri meritokrasiyi bir sistem olaraksorgulamanın yanı sıra uygulamada da zaten mevcut hükümetin yönetiminin meritokrasi olmadığına, halkın da bu durumun farkında olduğuna dikkat çekiyor.“Sayısız çizelge, diyagram ve görsel grafik;Singapur elit sistemindeki güç konumlarınınnasıl birbirine bağlı ve çapraşık olduğunu gösteriyor - kocalar, karılar, babalar, kızlar… Çok sayıda güç konumu arasında birbiri ardına bulunan bağlantılar ne bildiğinizin değil kim olduğunuzun önemli olduğunu gösteriyor.”Elitlerin ve düzenin kendi insanlarını koruması meritokrasideki çatlağın yol açtığı bir tehlike olarak önümüzde duruyor.

Muhalefet partisi lideri meritokrasinin kendi ideallerini karşılayabilmesi içingözetilmesi gereken iki ilkeye işaret ediyor: Bir göreve o işi yapabilecek en liyakatli kişinin getirilmesi ve performansın ödüllendirilip başarısızlığın cezalandırıldığı bir sürecin işletilmesi. Son olarak Tean, Singapurluları meritokratik bir toplumda yaşadıkları yanılgısını terk edip her bir Singapurlunun değerinin takdir edildiği ve her bir yetenek taneciğinin geliştirildiği bir toplum için partileri ile birlikte çalışmaya davet ediyor. 

Singapur örneği, meritokratik bir sistemin eksiklerini göstererek nasıl daha iyi hale getirilebileceği hususunda düşünme imkânı sağlıyor. Yeteneğin değerlendirilmesinde akademik başarıya engel olabilecek şartlarında göz önünde bulundurulması gerektiğini, özellikle alt sınıfların eğitime erişim imkânlarının geliştirilmesinin önemini gösteriyor. Ayrıca meritokraside görev elde etmenin bireysel bir başarı olarak değil halka karşı bir sorumluluk olarak konumlandırılmasının ve göreve getirilenin takip edilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Daha genel olarak düşünecek olursak,ölçüme dayalı tüm sistemlerin o skorun elde edilebilmesi için gerekli imkân şartlarını göz önünde bulundurmadan adil bir sistem olamayacağını, imkânlar konusundaki eşitsizliği görmezden gelmesinin yalnızca eşitsizliği derinleştireceğini söylemek mümkün. 

Kaynakça:

Aktan, C. C.(1997). “Politikada Liyakat ve Meritokrasi”, Yeni Türkiye, 14, 1008-1010.

https://www.theonlinecitizen.com/2019/08/26/meritocracy-a-lie-used-to-justify-gross-inequality-in-singapore-says-pvp-chief-lim-tean/

https://lkyspp.nus.edu.sg/gia/article/meritocracy-in-singapore-solution-or-problem

https://lkyspp.nus.edu.sg/docs/default-source/ips/study-of-social-capital-in-singapore.pdf

Young, M. D. (1958). The rise of the meritocracy.London: Thamesand Hudson.


Paylaş: